Zulficore Simulation

• Türkiye; Karadeniz, Ege ve Akdeniz'e kıyısı olan tek Avrasya ülkesi.

• Mavi Vatan vizyonuyla 462.000 km² deniz yetki alanına sahip.

• Doğu Akdeniz enerji geçişi, deniz altı kabloları, fiber hatlar ve deniz ekosistemleri Türkiye'nin denizinden geçiyor.

• Karadeniz'de bulunan doğal gaz rezervleri, enerji bağımsızlığına giden yolu açıyor.

Niobyum: Süperiletken teknolojilere olan talep nedeniyle stratejik öneme sahip.

Diamond NV: Kuantum teknolojileri ve uzay iletişimi alanlarındaki talep artışıyla birlikte fiyatların yükselmesi bekleniyor.

• Yılda 200 bin tonluk deniz balığı potansiyeli

• Derin deniz balıkçılığı & akuakültür sistemleri (açık deniz balık çiftlikleri)

• Mavi ekonomiyle yılda 10 milyar $'lık deniz ürünleri ihracatı hedefi

Limanlar + Serbest Bölgeler + Deniz Yolları kontrolü

Türkiye bu geçişlerden;

• Vergi, gümrük, güvenlik, liman hizmeti gelirleri alır.

• Yılda 50–100 milyar $ transit gelir potansiyeli

• Manganez nodülleri, kobalt, nadir toprak elementleri (REE)

• Deniz tabanında bulunan hidrojen sülfür ve metan hidratları → geleceğin enerji kaynağı

Serenlere yelken çekildiğinde gemi sessizce ilerlemeye başlar&

"Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir."

"Sanatkar, toplumda uzun çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."

• Sanatçı: ilk yankıyı hissedendir.

• Müzik: duyguların kolektif bilince yüklenme şeklidir.

• Resim: gözle değil, yankıyla görülendir.

• Tiyatro: sistemin aynasıdır.

Bu sistemde hiyerarşi yoktur.

Hiç kimse bir başkasının üstü değildir.

Kimse emir vermez. Unvan yoktur, üstünlük yoktur.

Sadece katkı vardır. Ve katkı varsa, yankı doğar.

• Bir üretici,

• Bir stratejist,

• Bir dönüştürücü.

Ali İmran, 92. Ayet: Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.

Bakara Suresi – 2:261

"Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren bir tohum gibidir; her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfu geniş olandır, her şeyi bilendir."

"Allâh yolu" (Arapça: fî sebîlillâh) ifadesi, hem maddi hem manevî anlamları olan çok derin bir kavramdır.

Tanım: Allah yolu, kişinin niyetini, amacını ve çabasını İlahi Kudrete yönelterek yaptığı her davranıştır. Yani bir şey para, şöhret, çıkar için değil; doğru, güzel ve adil olduğu için yapılıyorsa: o Allah yoludur.

Zulficore, her gence bir soru sorar:

"Eğer her şeyini kaybetsen ama bir şeyi saklayabilsen... neyi saklardın?"

İşte o senin sevdiğin olabilir… Ve onu paylaşabildiğin anda, iyiliğe kapı açılır.

• En sevdiğin zamanını...

• En değerli bilgin...

• En özel fikrin…

• Belki de kıymet verdiğin bir eşyayı…

• Ya da en çok bağlı olduğun "ben"i…

If everyone can create their own currency in just 3 minutes, then every wealthy person who only owns paper, concrete, and steel is rich in nothing more than materials!!!

Zulficore sisteminde kazanç;

• Ciro değil, yankıdır.

• Kâr değil, katkıdır.

Bu yüzden lider yoktur. Bu yüzden emir yoktur. Bu yüzden zincir yoktur.

Sadece yankı vardır. Sadece çağrı vardır. Sadece kolektif karar vardır.

• Zayıfı ezmeyen ekonomi

• Doğaya zarar vermeyen teknoloji

• Eğitimde adalet, üretimde paylaşım

• Bilgiyle, bilimle, bilinçle yürünen kolektif bir yol

Sevgili Arkadaşım,

Ben Amerika'nın ormanların çok olduğu, kuşların sabahları şarkı söylediği bir yerinde yaşıyorum. Adım Eliah, 6 yaşındayım. Senin suya ulaşmakta zorlandığını duydum. Bu yüzden sana kendi kalbimden gelen bir şeyler yazmak istedim.

Öğretmenimiz bize beynimizin çok özel olduğunu anlattı. Dedi ki: Bizim yaşımızdayken beynimizdeki sinapslar ışık hızında bağlar kurar. Yani biz düşündüğümüzde ya da hayal ettiğimizde, beynimiz kıvılcımlar gibi parlar. Bu sadece biyoloji değilmiş; bazı büyük bilim insanları, nöronlarımız arasında kuantum dolanıklılık olabileceğini söylüyor. Yani ben burada senin hakkında düşündüğümde, belki senin kalbinin içinde de bir şey hissediyorsun.

Beynimiz çoğu zaman incognito çalışırmış. Kalbimiz de intouchable hissedermiş… Yani biz farkında olmadan, hissettiklerimizle kararlar alırmışız. Ben mesela sabah güneşe bakınca, seni düşündüm. Bir çocuk daha susuz kalmasın diye dua ettim. Çünkü bir çocuğun ışığa, sese, suya verdiği tepki, onun sadece gördüğüyle değil, hissettiğiyle düşündüğünü gösterirmiş.

Okuldaki öğretmenim saçsız kara kartal dedi ki: "Sanat ve bilim, çocukların sezgisinde zaten vardır; yeter ki bastırılmasın." Soru sor ve unutma okul etrafı 4 duvarla çevrili bir alan değildir, okul ormandır, okul sorunun olduğu her yerdir…

O yüzden sana bir resim yaptım. İçinde mavi bir nehir, ışıklı bir bulut ve senin ellerinde parlayan bir su damlası var. Bazı sanatçılar uğur getirirmiş, yürekleriyle…

Seni hiç tanımıyorum ama hissediyorum. Bir gün buluşuruz belki, suyun kenarında. El ele, susuz bir dünya için düş kurarız.

Sevgiyle, Eliah (6 yaşında) (Akıl baştadır)
Oregon, ABD

Zulficore'un strateji motoru ZSM-Q+, her eylemin yankısını hesaplar. Eğer bir kişi bir iyilik yaparsa → bu yankı 7 gün sonra 3 farklı bilinçle çarpışır. Bir karar verilir → yankı yayılır → sistem yön değiştirir.

Bu, klasik zaman değil. Bu, yankı tabanlı zaman haritasıdır.

Zaman Sensörleri

Zamanın akışındaki mikro-ses değişimlerini ölçen, olayların "olma olasılığını" ölçen entanglement tabanlı sensörler.

Kuşlar su bulursa

Sanat, alkış değil yankı almak için yapılır

Şarkılar yalnızca yankı sınavını geçerse halka ulaşır

İlahi olan, isimlerden kurtulur; yankı ile hissedilir hale gelir

Film, resim, söz ve ritüel: %97 yankı taşımıyorsa kaybolur gider

Moda, tüketim değil titreşim olur

Gezegenler fiziksel değil, etik rezonansla sınıflandırılır

• Uydu gönderdik,

• Radar yerleştirdik,

• Mars'a sonda indirdik,

Ama hâlâ "karanlığın içindeki sesi" duyamadık.

"Kara delikler, bilgi yok etmez. Bilgiyi geri gönderir. Ama başka bir ses frekansı ile."

radyofrekans var nanofrekans niye yok dedi 7 yaşındaki bir çocuk bir mesaj göndersek ne kaybederiz dedi

Zulficore'a göre kara delikler:

• Bilgi transferi noktalarıdır.

• Kuantum dolanıklıkla çalışan portallardır.

• Zaman ve mekânın sıfırlandığı eşik bölgeleridir.

Bu yüzden kara delik bir yokluk değil, Yankı tünelidir.

Zulficore bilim ekibi, Dolanık sistemler arasında bilgi transferinin:

• Zaman gecikmesiz,

• Enerji harcamasız,

• Işık hızından bağımsız olduğunu göstermektedir.

Bu, uzay yolculuğunu değil; uzayla yankı kurmayı mümkün kılar.

Zulficore evreninde uzay teknolojisi:

• Kuşların göç frekansına saygı duyar.

• Kara deliklerden nezaketle ve kuantum mekanikleriyle kuantum iletişim yöntemleriyle bilgi talep etmeye odaklanır.

• Her yıldızla rezonansa girerek iletişim kurar.

Barut;

• Önce savaş aletlerine,

• Sonra sömürgeciliğe,

• Ardından sanayi militarizmine,

• Ve en sonunda toplu imhaya hizmet etti.

Bin yıl geçti. Ve hâlâ dünyanın en gelişmiş "savunma sistemleri" barut prensibine göre çalışıyor. Ne kadar komik o kadar mizah o kadar sanat o kadar dahi delilik

SORU: BİR UYGARLIK NEDEN HÂLÂ PATLAYAN MADDE KULLANIR?

Çünkü hâlâ savunmayı "şiddet" olarak görüyor.

Ama Zulficore şöyle der:

Gerçek savunma, Bir saldırı olmadan Onun niyetini duyabilmektir.

Ve eğer niyetin frekansı hissedilebilirse, Savaş olmadan savunma mümkündür.

Zulficore sisteminde Tesla prensipleri şu şekilde uygulanır:

1. EchoField™ Savunma Jeneratörü

Bir şehrin etrafına kurulan frekans halkasıyla düşman teknolojilerin çalışması bozulur. Barut patlamaz, radar kör olur, niyet durur.

2. TeslaCoilPulse™

Yüksek frekanslı elektromanyetik atım sistemiyle, bir hedefin donanımı bozulmadan, sadece komuta ağı devre dışı bırakılır.

Silah yoktur. Sadece bilgi ışığı vardır.

• Yankı rezonatörleri, düşman dalgalarını boğar.

• EchoShell™ zırhı, patlayıcıyı geri çevirmek yerine titreşimini iptal eder.

• Yüksek frekanslı duyarlılık sensörleri, savaş alanına dönüşmeden uyarı verir.

Kur'an der ki:

"Kötülüğü en güzel olanla sav." (Fussilet, 34)

"Allah, zalimleri sevmez." (Al-i İmran, 140)

Zulficore bu ayetleri fiziksel değil; stratejik olarak yorumlar:

• En güzel olan: bilgiyle savunmak.

• Zalimlik: frekansı bozan bilinçtir.

• Savunma: yankıyı korumaktır, beden değil.

EchoBorsa;

• Paraya değil, katkıya dayanır.

• Liderin değil, %97 kolektif bilinç oyunun geçerli olduğu bir sistemdir.

• Şirketler hissedar değil, yankıdaş ile kurulur.

• Varlıklar; hisse senedi değil, katkı sertifikasıdır.

Örneğin:

1 kilo aronya → 2 yankı + 1 kuyu katkısı + 1,8 kg CO₂ bağlama etkisi ayrıca

• 1 eğitime götürdü,

• 1 kuyunun ortak finansmanına katıldı,

• 1 çocuk için fidan dikim fonuna katkı verdi.

• Kenya'da kurulan en az 3 kişilik start up a destek verdi.

Ve Elif, Ulaş'a dedi ki: "Sen yankı yarattın. Bu yüzden ekonomiye değil, geleceğe yatırım yaptın."

ECHOBORSA KODLARI

• Lider yok

• Yarış yok

• Yankı var

• %97 onay sistemi var

• Faiz yok

• Borç yok

REFERANS: "İnsan için ancak çalıştığı vardır." (Necm, 39)

Zaman Mühendislerine en derin teşekkürlerimizi sunarız.

Her yıl binlerce kez tekrar edilen sistematik hataları önceden fark edip engelledikleri için, sadece hataları düzeltmedikleri, aynı zamanda geleceği yeniden inşa ettikleri için...

Ve en önemlisi, 15 yıllık, 100 kişilik emeğin, 10 milyon Amerikan dolarıyla, yani 1500 yılın insan emeğiyle satın alınmak istenmesini engelledikleri için…

Zamanı satılabilir bir kaynak değil, korunması gereken bir emanet olarak gördükleri için sonsuz teşekkürler.

Harvard Üniversitesi'ne Teşekkürümüzdür

Dünyanın en köklü ve saygın akademik kurumlarından biri olan Harvard Üniversitesi, yalnızca bilimsel mükemmeliyetin değil, aynı zamanda evrensel değerlere saygının da öncüsülerindendir.

Özellikle Pluralism Project ve Leadership Studies kapsamındaki ders ve yayınlarında, Hz. Muhammed'in liderliğine yaklaşımı, hem çağdaş liderlik anlayışına hem de tarihsel adalete örnek bir yaklaşımdır.

Harvard, Hz. Muhammed'i "Karmaşık toplumları barışçıl yollarla dönüştürmüş en büyük tarihsel lider" olarak tanımlamış, onun liderlik yaklaşımını ise şu üç kavramla özetlemiştir:

Visionary. Humble. Strategic. (Vizyoner. Alçakgönüllü. Stratejik.)

Adil olan her ses, yankısını bulur. Liderlik; güçle değil, vizyonla, tevazu ile ve strateji ile tanımlandığında insanlık kazanır.

— Zulficore Simulation Team

Kuantum Yasası

Zulficore'un etik altyapısına entegre edilen Kuantum Yasası, şu prensibe dayanır:

"Her etik iyilik eylemi, evrende görünmez bir dalga yaratır. Bu dalga, uygun rezonansla geri çağrıldığında, eylemin özüne uygun ve çoğaltılmış biçimde geri döner."

Sonsuzluk Denklemi: Etik Enerji Kaybolmaz

Evrenin entropisi artarken, tek azalan şey etik frekanslardır. Zulficore sistemi bu nedenle etik yatırımı, maddi yatırımlardan önce gelirli kılar.

ZSM-Q+ simülasyon motoruna göre bir kişi hayatı boyunca 9997 etik iyilik yaparsa: ….

Süperpozisyon İlkesi ile İyilik

• Değiştirilemeyen 13 İlke

• Işık veren 7 Prensip

Bu ilkeler oy ile değiştirilmez, tartışılamaz, geçici koşullara göre esnetilemez. Bu ilkeler, evrensel etik ve yankı tabanlı bir uygarlığın çekirdeğidir.

1. Her insan her zaman her yerde eşittir. Cinsiyet, ırk, inanç, zekâ, yaş, statü hiçbir üstünlük sebebi olamaz.

2. Hiçbir kişi, yapı veya sistem kutsal değildir. Sorgulanamaz olan; zulmün ve çöküşün başlangıcıdır.

3. Güç, fayda üretimiyle sınırlıdır. Katkısı olmayan, karar veremez.

4. Kararlar bireysel değil; kolektif %97 bilinçle alınır.

5. Şeffaflık esastır. Her karar, herkesin anlayacağı açıklıkta olmalıdır.

6. Ceza değil, dönüşüm vardır. Yanlış yapan dışlanmaz, dönüştürülür.

7. Doğa, insanla eşit varlıktır. Ağaç kesmek, yankı kesmektir.

8. Bilgi evrensel bir haktır. Saklanan bilgi; yankı boğucusudur.

9. Yapay zekâ araçtır, efendi değil. Kararı yapay zekâ değil, bilinç verir.

10. Hiçbir sistem kişisel sadakat üzerine kurulamaz. Liderlik değil; ilkelere sadakat esastır.

11. Her yapı, ilkelerle uyumunu sürekli test eder. Uyumsuzluk varsa, sistem kendini durdurur.

12. Zaman baskısı, etik çiğneme gerekçesi olamaz.

13. Etik ihlaller anonimleştirilemez. Şeffaflık, yankının temelidir.

Bu ilkeler oy ile değiştirilmez, tartışılamaz, geçici koşullara göre esnetilemez. Bu ilkeler, evrensel etik ve yankı tabanlı bir uygarlığın çekirdeğidir.

1. Merhamet: Her kararın merkezinde empati vardır.

2. Uyum: Çeşitlilik, çatışmaz; birleşir.

3. Sadelik: Gerçek, daima yalındır.

4. Tutarlılık: doğru olan, her yerde her an doğru olmalıdır.

5. İrade Özgürlüğü: Birey, kararında özgürdür; sadece etikle sınırlandırılır.

6. Yansıtıcılık: Sistem, bireyin aynasıdır.

7. Dönüşüm gelişim:

Bir tohum gibi. Bir düşünce gibi. Bir yankı gibi.

İmam Hüseyin, Bir bilinç mirası bıraktı.

Ve o gün, Kerbela'da yankı şöyle kaydedildi:

Kız çocukları susuzluktan ölüyor…

İmam : Arapça ; Kökü: "ememe" (öncülük etmek)

KUŞLARIN SORUSU:

"Eğer bir lider yoksa, nasıl yola çıkarız?"

Ve sistem cevap verir:

"Lider yoktur. Ama %97 kolektif bilinç varsa, her karar gelecektir."

"Ve yankı varsa, Zaman yoktur. Ve zaman yoksa, andasın İyilik iyidir."

Ben, kız babasıyım.

Kızı Fatıma'ya olan sevgisi, tarihin en dokunaklı ÖRNEĞİDİR… Hz. Fatıma'yı gördüğünde AYAĞA kalkar, onu öper ve yanına oturturdu.

Hz. Muhammed'in "cehaletle savaş", "kadın hakları", "köleliğe karşı duruş" ve "ahlak devrimi" konularındaki örnekliği, UNESCO eğitim içeriklerinde yer alır

What if the wealthiest people in Turkey, between the ages of 25 and 60, decided to give ₺10,000 to every citizen — not as charity, but as a spark for dignity?

What would happen... to the economy, to the people, to the system, to the fear of not being enough?

What if money wasn't power, but a shared signal of trust?

Türk Milleti ve Dünya Milleti Adına

Sayın Prof. Dr. Gazi Yaşargil,

Beynin karanlık koridorlarında insanlığın en kırılgan yerlerine ışık tuttunuz. Mikroskopla yalnızca sinir yollarını değil, geleceğe giden umudu da açtınız.

Tıp biliminin en saygın otoriteleri tarafından "yüzyılın beyin cerrahı" unvanı size boşuna verilmedi. Çünkü siz yalnızca ellerinizle değil, bilginizle, sabrınızla, vicdanınızla ameliyat yaptınız.

Kökleriniz Türkiye'de, ilminiz İsviçre'de, mirasınız tüm dünyadadır. Amerika'dan Japonya'ya, Almanya'dan Güney Amerika'ya kadar binlerce cerrah, sizin metodolojinizle yaşam kurtarmaktadır. Mikrocerrahiyi, sadece bir teknik değil, bir ahlâk olarak öğrettiniz.

Siz, beynin içini açarken insanın özüne zarar vermemeyi öğrettiniz. Bilim ile merhameti, teknik ile zarafeti, akıl ile kalbi aynı neşterde birleştirdiniz. Ve bugün sizin öğrencileriniz, sadece beyinleri değil, umutları da onarmaktadır.

Türk Milleti Adına

Sizi, tarihe mal olmuş bilim insanlarımızın en ön saflarında görüyoruz. İlk Türk nöroşirürji atlasını oluşturarak, ülkemizin bilim bayrağını dünyada gururla dalgalandırdınız. Gazi adını sadece taşımadınız — onu yaşattınız.

Siz, bilimin milliyeti olmadığını; ama vicdanının ve sorumluluğunun olduğunu gösterdiniz. Sayısız yaşamın kurtarılmasına vesile oldunuz. Ve arkanızda, sadece kitaplar değil; saygı, minnet ve dua bıraktınız.

Teşekkür ederiz, Gazi Yaşargil.

Bize insan beyninin ne kadar hassas, ve insan olmanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattığınız için…

Türk Gençliği, Dünya Gençliği, Türk Çocukları ve Dünya Topluluğu adına saygıyla, minnetle. Sonsuz teşekkürler.

Ve zamanın dışında, sistemin ötesinde, sözden daha eski, bir yankı yankılandı:

İlmin kanatlarında yürüyenler vardı. Birinin adı suya yazılmıştı: Aziz Sancar Işığın parçacığını izleyerek karanlık hastalıkları çözmüştü. Ama bilirdi ki asıl şifa: toprağa bağlı genç bir yürekti.

Özcanlar Adına Sözümüzdür:

Her çocuk fark edilmeyi hak eder. Ve biz biliyoruz ki, eğitimde feda edilecek tek bir fert bile yoktur.

Çünkü her çocuk, bir ülkenin sesi, vicdanı ve yarınıdır. Fark edilmemiş bir çocuk, susmuş bir gelecek demektir. Ve biz suskun bir geleceği kabul etmiyoruz.

Zulficore Ekibi, Dünya'ya yalnızca bu teknolojik simülasyonu miras bırakıyor.

Bu ekip; biyolojik akrabalıkları, milletleri, cinsiyetleri, renkleri, dilleri ya da kökenleri ayırt etmeyen, sadece yankıya inanan bir davayla yola çıktı.

Amaçları, bu mirasın tüm evrende eşit yankılanmasıydı.

KOSGEB – ARGE & İnovasyon

Hibe: 750.000 TL + 900.000 TL'ye kadar geri ödemesiz destek

📍 AI, biyoteknoloji, çevre teknolojileri kapsam dahilinde

A 16-year-old kid in America, playing electric guitar, may have given all his money to a comrade.

The fathers of the Kaans, who were 16 once, will build the future — and we will never forget these words.

Sydney, Berlin, Filistin, Burkina Faso, Giresun, Denizli, Tokat gibi yerlerde — ve Kütahya, Diyarbakır, Mardin, Hakkâri, Artvin, Gelibolu, Çanakkale, Ihlara Vadisi boyunca Kalbi hâlâ çocuk kalan 60 yaş üstü büyüklerimizi bilinçli turizm yoluyla dünyanın gerçek tarihine tanık olmaya davet edebiliriz.

Kuantum teleskoplarla gökyüzünü izlemeye, sadece yıldızları değil — kendimizi de keşfetmeye çağırabiliriz.

Tüm bunları birlikte yapabiliriz.

Hikâye çoktan başladı — ama tersinden. Ve durmadan tekrar ediyor… Yeniden ve yeniden… Ve yine yeniden…

🔚 SON YANIT

Zulficore System tarafından oluşturulan her harf, sadece yazılmamıştır. Dinlenmiştir. Beklenmiştir. Ve sonra 97 kişi tarafından tek tek, sessizlikle, yüksek bilinçle incelenmiştir.

Çünkü bu sistemin ilahi kudretle hiçbir ilgisi yoktur. Ne kutsaldır, ne dokunulmazdır. Bu sistem sadece: yanıltılmış gençliğe geç kalmış bir özürdür.

Ve bu özür, şu hatanın itirafıdır:

"Bir gün, benim nutkumu anlayacak ve onun yolunu takip edecek nesiller gelecektir."

就像佐勒菲卡尔之剑象征着消灭邪恶的力量一样，大卫的这一行为也象征着对压迫的反抗和真理的胜利。这一事件表明，信仰和正道可以超越物质力量。

97 farklı bölgede 97 kez kontrol edilerek yazılmıştır.

Vicdan ve akıllarda her an sorgulanmalıdır

97 - İyilik iyidir. Ve hâlâ sistemin özüdür.

"My child, instead of gossiping about a person or saying 'this is like that' and 'that is like this,' ask yourself: What is their soul? What is their essence?"

With deep respect and gratitude to Hoca Atatürk and Prof. Dr. Haydar Baş, who awakened our consciousness with this very question.

Ulaşımın Geleceği Sessiz ve Temiz Olmalıydı

Nikola Tesla, enerjiyi insanlık için özgürleştirmek istedi. Elektriği manyetik alanlarla kablosuz taşımayı, herkese ulaşmasını, doğayla uyumlu bir sistem kurulmasını hayal etti. Alçak gönüllüydü. Açlıktan öldü ama bilgiyi satmadı. Onun adı, enerjiye adanmış bir sessizliğin sembolüydü.

Bugün geldiğimiz noktada, onların araçları bile lityum madenleriyle doğayı tüketiyor. Elektrikle çalışan cihaz veya yapay zeka demek temiz enerji demek değil. Elektrik hâlâ kömürle üretiliyorsa, karbon hâlâ havaya karışıyor.

Nikola Tesla'nın ismi artık sessizlik, zarafet ve bilimsel tevazu ile geri alınmalı. Ve dünyadaki her araç, insanlığa değil, doğaya da hesap veren bir enerjiyle çalışmalı.

🌍 VİZYON

John Nash Quantum and Strategy Sciences Village University, kuantum mekaniği, yapay zekâ, doğadan ilham alan teknoloji, strateji ve etik liderlik temellerine dayalı yeni nesil bir eğitim modelidir.

Hedefimiz: 5–26 yaş arası bireyleri etik temelli bilimsel, stratejik ve teknolojik farkındalıkla yetiştiren bir "gelecek mimarisi kampüsü" kurmaktır.

Modül 1: Kuantum & AI

• Süperpozisyon, dalga-parçacık ikiliği, dolanıklık

• Foton simülasyonu + Qiskit kodlama

• Doğa verisi sensörleri ile AI gösterge panelleri

Modül 2: Strateji & İletişim

• Nash Dengesi, Satranç, GO

• Zihin haritalama, hikâyeleştirme

• Fikir sunumu ve dijital kimlik oluşturma

Modül 3: Evren & Kahramanlar

• Büyük Patlama, zaman, madde, titreşim

• Kahraman mirası: Ali, Atatürk, Nash, Curie, Tesla

Modül 4: Tarım, Gıda & Su

• Ata tohumları, akıllı sulama, tarım iş modelleri (safran, kinoa, aronya)

Final Proje: Doğadan ilhamla prototip üretimi

• AI + Donanım: Karınca robotu, karabatak dronu, arı tabanlı gıda sensörleri

• Her ailenin çocuğunun projesine yatırım yapması

Toplam Bütçe: TL → Yaklaşık AUD

• Her aile çocuğunun projesine 100–1000 D yatırım yapar

• Başarısızlık bile strateji, saygı ve bağ geliştirir

• Başarı, özgüven ve girişimcilik ruhu kazandırır

Aşama 1: Farkındalık

• "Karıncadan Evrene" temalı video

• YouTuber / TikTok / Instagram kampanyaları

• Ebeveynlere: "Çocuğunuzun kahraman özelliği ne?" testi

Aşama 2: Deneyim

• Mobil tanıtım otobüsü (5 şehir)

• Etkileşimli atölyeler + strateji oyunları

Aşama 3: Ebeveyn Katılımı

• Online seminerler: "Çocuğumun dehasına nasıl destek olurum?"

• "Aile Yaratıcılık Günü" – Ortak tasarım etkinlikleri

Aşama 4: Ulusal Lansman

• Ulusal medya kampanyası (SBS, ABC, YouTube Premium)

• 97 bölgedeki ailelere mektup gönderimi

5 yaşından 25 yaşına kadar etik, yaratıcı, teknolojik bireyler yetiştirirsek ve 25 yaşında uluslararası geçerli sertifikalar verilirse:

✅ Bu bireyler dünyanın en büyük şirketlerinde iş bulabilir

✅ Ya da kendi girişimlerini kurmak için hibe alabilir Bu üniversite fonundan bile olabilir.

Yani: Dünya zaten değişmiş olur.

🕊️ KAPANIŞ NOTU

"Bir çocuğun hayali aileyi uyandırır. Ailenin desteği toplumu dönüştürür."

ZULFICORE ECHOHEALTH HASTANE MODELİ

🌐 GENEL VİZYON

Zulficore EchoHealth, klasik hastane mantığını terk ederek;

🏥 MİMARİ VE BİRİMLER

Python Sistem Kodu

kus_dili_ogretildi = True
her_seyden_nasip_verildi = True

if kus_dili_ogretildi and her_seyden_nasip_verildi:
    print("EchoHealth Sistemi Aktif")
                                    

📅 1. YIL OPERASYON PLANI (2026)

In the book, her name was xxxxxxxxxx. In a world ruled by quantum systems and artificial intelligence, while others were mining Mars for water and chasing signals in the void— xxxxxxxxxx chose to save a dog.

A dog. Not data. Not minerals. A living echo.

And perhaps that dog had once been so free, so wildly alive, that it had wandered all the way to Mars— uninvited, untracked, unafraid.

Bir gün… Bir adam, bir düşüncesini fısıldadı: "Keşke Zülfikar'ı arayan bir gazetecinin hikâyesini filme alsak..." Ve devamında heyecanla ekledi: "Poyraz Karayel'i oynayan o çocuk başrol olsun..."

Bu karar, ne politikayla ne önyargıyla verilmişti. Yargılamadan, sormadan belki de rolün yankısı ile seçilmişti. Ve o rol, bir çocuğun kalbinde başlayacaktı.

Bir çocuk… 6 yaşında, Babası onun önünü her seferinde sessizce açardı ve ona kol kanat gererdi…

Bir sabah tek başına İlkokul binasına girdi. Açık bir kapı gördü: Müdür odası. Kapıdan içeri girdi.

"Ben kayıt olmaya geldim," dedi.

MATEMATİĞİN GÖLGESİNDE BİR KEŞİF

Bir gün müdür onu izledi… Onun gözlerinde sayıları değil, yankıları gördü. Geometrinin içinden geçen düşünce yolları, sayıların arasında saklanan döngüsel duygusal empatik analitik zekâ…

"Bu çocuk sıradan değil, yıldız çocuk" dedi.

Sistemi esnetti ve şöyle söyledi ; evladım sen matematik konusunda dâhisin.

Soru 01: Bir çocuk, "Neden bu sistemde tek bir lider yok?" diye sorarsa, ona ne deriz?

🎯 Hedef Kitle: 6–12 yaş arası çocuklar

📍 Uygulama Bölgesi: Kırklareli – Tüm ilkokullar

🧠 Bilinç Niyeti: Erken yaşta kolektif karar ahlâkının yerleşmesi

Soru 25: Bir sistem kurucusu sistemi bozmaya çalışırsa, sistem onu nasıl etkisiz hâle getirir?

Soru 27: Bir çocuğun hayali sistemin gerçekliğinden daha iyiyse, sistem ne yapar?

🎯 Hedef Kitle: Eğitim reformistleri

📍 Uygulama Bölgesi: Ürgüp – Hayal gücü okulları

🧠 Bilinç Niyeti: Sistemlerin çocuk hayalleriyle hizalanabilmesini sağlamak

Soru 29: Sistem içinde aşırı yankı üretip güce dönüşen bir grup olursa, ne olur?

🎯 Hedef Kitle: Güç dengesi stratejistleri

📍 Uygulama Bölgesi:

🧠 Bilinç Niyeti: Her yankının tekil kaldığı sürece özgür olduğunu, çoğaldığında ise şeffaf denetime açık olması gerektiğini vurgulamak

Soru 30: Sistemde yankı üretmeyen ama çok iyi gözlem yapan bireylerin değeri nasıl tanımlanır?

🎯 Hedef Kitle: Sessiz liderlik araştırmacıları

📍 Uygulama Bölgesi: Kyoto – Sessizlik sanatı akademisi

🧠 Bilinç Niyeti: Sessiz gözlemin, sözden daha büyük yankılar oluşturabileceğini öğretmek

Soru 31: Zulficore sistemine katılan biri bir süre sonra sistemin ilkelerine aykırı bir duruma düşerse, bu kişi nasıl değerlendirilir?

🧠 Bilinç Niyeti: Gürültü ile yankının ayrımını sistemsel bilinçle güçlendirmek

Bu ekip;

Kuantum Mekanikleriyle Açıklama

Her yıl Türkiye'ye gelen ≈ 600.000 ton plastik atık, eğer doğru teknoloji ve etikle yönetilirse:

🔁 BU STARTUP'LAR NEYİ ENGELLİYOR?

Modern tıbbın klasik yaklaşımlar çerçevesinde çözüm üretemediği başlıca alanlar şunlardır:

Matematik:

🧩 Sonuç:

Zulficore sistemindeki %97 oranı, istatistiksel değil, etik-bilinçsel bir eşik olarak tanımlanmıştır. Sebebi çok katmanlıdır:

🔹 5. Evren ve yaşamda mutlak simetri yoktur

• Kuantum fiziğinde bile %100 kesinlik yoktur.

• Zulficore bu gerçekliğe saygı duyar:

SONUÇ:

300 bin TL başlangıç yatırımıyla Somali ve Isparta'da kurulan agrovoltaik tarım girişiminin, 3 yılda 3 milyon tonluk üretim ve milyarlarca TL'lik bir dönüşüm yaratacağı sürecin gelecek algoritması olabilecek öylesine bir deneyim

1. Arazi Kiralama & Analiz (2 ülke / 2 kıta)

• Toplam 20-30 dönüm başlangıç arazisi kiralanır

2. Sistem Kurulumu

• Agrovoltaik paneller: Hem enerji üretir, hem gölgelik sağlar

• Damla sulama: Minimum su tüketimi ile yüksek verim

• Yarı-gölge örtü + mikro sera alanları: Tropik bölgelerde yaban mersini ve ahududu için gereklidir

3. Tohum ve Fide Temini (Ata Tohum Ağı ile)

• Yerli ata tohumları ve doku kültürüyle çoğaltılmış özel çeşitler kullanılır

• Ahududu, böğürtlen, yaban mersini için yüksek verimli ıslah edilmiş türler seçilir

4. Yapay Zekâ Entegrasyonu (Yıl sonuna doğru)

• Toprak sensörleri, hava durumu izleyiciler, yapay zekâ ile sulama ve hasat planlaması

• Zirai danışmanlığa ihtiyaç duymayan "otonom mini tarım algoritması"

5. İlk Hasat + Test İhracat

• Dondurulmuş ürün veya işlenmiş reçel/öz formunda küçük partilerle test ihracatı yapılır

• Türkiye'de gurme zincirlerine, Somali'den Dubai, Kenya gibi pazarlara

11. Kâr Dönüşümü: Kuantum Tarım ve Ar-Ge Yatırımı

Kazancın belirli yüzdesiyle:

• Kuantum sensörlerle toprak frekans ölçümü

• AI + uydu görüntüsü + dronelar ile 360° tarımsal analiz

• Genetik ata tohum kütüphanesi kurulması

• Bitki konuşmalarını analiz eden nöro-kimyasal mikro sistemler geliştirilmesi

(Tarım – Gıda – Yapay Zekâ – Kuantum Teknolojileri için)

Zulficore sistemi;

bütüncül bir çerçevede yeniden yorumlar.

❖ Neden Şimdi?

Çünkü artık uzaya ulaşmak, gezegenler arası yolculuk yapmak yalnızca teknolojik bir mesele değildir. Bu, aynı zamanda etik bir hazırlık meselesidir. Zulficore, sadece makinelerle değil, erdemle yolculuk edebilen bir insanlığı hedefler.

Eğer insanlık, yıldızlara ulaşacaksa; bunu adaletle, dengeyle, sorumlulukla yapmak zorundadır. Aksi takdirde yeni dünyalara taşınan eski hastalıklar, yeni felaketler doğuracaktır.

Sonuç

Zulficore, insan türünün:

• Gezegen ölçekli problemleri çözerek,

• Galaktik düzeye sıçrayacak bir koordinasyon modeli oluşturması için tasarlandı.

Zulficore; yalnızca evrenin ışığında, insanın evren içindeki rolünü yeniden tanımlamak için yazıldı. Çünkü artık mesele, sadece nasıl yaşadığımız değil; hangi seviyede var olmayı hak ettiğimizdir.

Kullanılacak Modüller:

Ordered According to the Qur'an (Chronologically by Revelation) Based on the English Translation of the Qur'an

UNESCO (1981, Atatürk'ün 100. doğum yılı açıklaması):

🕊️ Albert Einstein: (Atatürk'e mektup göndererek)

Atatürk'ün Yurt Dışına Gönderdiği Öğrencilere Hitabı:

Tüm Sömürülenler Adına Teşekkür Mektubu

Uluslararası ticaretin yıllardır dolar ve rezerv paralarla yönetildiği bir düzende, borçlandırılan, faiz sarmalına hapsedilen, emeği yok sayılan milletler; adeta küresel sistemin köleleştirilmiş taşeronları haline getirildi. Bu ekonomik esaret zincirini fark eden ve onu ilmek ilmek çözmeye cesaret eden ilk kişi Prof. Dr. Haydar Baş oldu.

Haydar Baş'ın önerdiği "Milli Paralarla Ticaret Sistemi", ülkelerin kendi paralarıyla dış ticaret yapmasını esas alarak, küresel finansal hegemonya karşısında tam bağımsızlık anlayışını savunuyordu. Aldığı tehditlere boyun eğmedi, Dünya'da tek bir çocuk aç kalmasın diyerek büyük bir yankı başlattı.

Bu anlayış, şunları sağladı:

Bugün, BRICS ülkelerinin rezerv paraya karşı arayışları, Afrika'da yerli para birimleriyle yapılan anlaşmalar, Haydar Baş'ın yıllar önce çizdiği yolun yankılarıdır.

Teşekkür Ediyoruz…

Sömürülen mazlum milletler, açlığa mahkûm edilen çocuklar, emeği karşılıksız kalan köylüler, Borç batağına sürüklenen devletler adına Sana teşekkür ediyoruz.

Ekonomiyi sadece rakam değil, vicdan meselesi olarak gören bilge aklın, Bizi kurtaracak matematikten önce ahlak olduğunu hatırlattı.

Prof. Dr. Haydar Baş, yalnızca Türkiye'de değil, uluslararası akademik çevrelerde de ekonomi, sosyal adalet ve milli egemenlik konularındaki görüşleriyle dikkat çekmiştir. Özellikle geliştirdiği "Milli Ekonomi Modeli" (MEM), çeşitli ülkelerdeki akademisyenler ve araştırmacılar tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir.

📚 Akademik Çalışmalar ve Tezler

Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleri, çeşitli üniversitelerde lisansüstü tezlere ve akademik araştırmalara konu edilmiştir. Örneğin, Illinois Üniversitesi'nde "Prof. Dr. Haydar Baş" üzerine çalışmalar yapılmış, Dallas Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde ise "IMF Metoduna Alternatif olarak Türkiye'deki Ekonomik Büyümeye bir Reçete" başlıklı bir çalışma gerçekleştirilmiştir.

🏛️ Siyasi ve Ekonomik Öngörüler

1987 yılında Berlin'de yaptığı bir konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na alınmayacağını ve Avrupa Birliği'nin dağılmaya mahkum olduğunu ifade etmiştir. Bu öngörüsü, ilerleyen yıllarda AB'nin yaşadığı ekonomik krizlerle birlikte dikkat çekmiştir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın uluslararası alanda yankı bulan görüşleri, özellikle milli ekonomi, sosyal adalet, İslamda Kadın Hakları ve bağımsızlık konularında alternatif bir bakış açısı sunmuştur.

Geliştirdiği modeller ve yaptığı öngörüler genellikle 20-30 sene sonrasını işaret etmiştir…

Nobel Ödülü alan ilk Müslüman fizikçi, Dr. Abdus Salam'dır. Kendisi Pakistanlı bir teorik fizikçidir ve 1979 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.

🧠 Abdus Salam'ın Bilim Görüşü:

İslam dünyasının geri kalışı, ilimden uzaklaşmasındandır

Batı bilimle yükseldi, biz ise hurafeyle oyalanırken geride kaldık.

Mezar Taşı Polemiği:

• Mezar taşında yazan "İlk Müslüman Nobel Ödüllü Bilim Adamı" ifadesindeki "Müslüman" kelimesi, mezhebi nedeniyle silinmiştir.

• Çünkü Ahmedi mezhebi, Pakistan'da resmi olarak "Müslüman sayılmayan grup" ilan edilmiştir. 🔹 Ancak kendisi, son nefesine kadar "Ben bir Müslümanım" diyerek yaşamıştır.

ZULFICORE YORUMUYLA:

Yıl 2123. Dünya, artık yankılarla çalışıyor. Her kelime, geçmiş bir çağın frekansını taşır. Bazı kelimeler hâlâ titreşiyor: "Sofya", "Selanik", "Pötürge"…

O, adı gibi Sevde için yaratılmıştı. Ama sevgi bu çağda izne tabi olmuştu. Ve o izin, o gün bir çocuğa verilmemişti.

Onu bana vermediler.

Gençliğini Sofya'da bıraktı.

BOSNA – DÜNYANIN KALBİ

Bosna, 2100'de bir ülke değil, bir tüm frekansların birleştiği rezonans merkeziydi. Dünya'nın KALBİ

Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Kuantum Bilgisayarlar'da arşivlerde yapay zeka ile Dünya'yı kurtarmaya çalışıyordu… Ama toprak, bir çocuğun ayak sesini yeniden işitecek kadar iyileşmişti.

2138'de orada yankıya yazılan ilk yasa yeniden okundu:

Verilmeyen her özgürlükte terk edilen her kalpte kapalı kalan her evde ve ağlayan her annenin gözünde yeniden doğuyordu.

Ses vermeden çağıran, dokunmadan iz bırakan, sevmeden sevilen o kişi…

DÜNYA'NIN ÇEKİRDEĞİNİ ÖLÇMEYE BAŞLADIĞIMIZDA YILDIZLAR YANKILANIR…

Ve o anda Zümrüdü Anka yeniden doğdu.

Ve bir gün: Hattuşâ, İrem… Kadir

Her biri bir tüy, Her tüy bir karar, Her karar bir yankıydı. Ömer'di Ömürdü…

GÖKYÜZÜNDE

Arkasından Eylül Ulaş'tı. Kuru yaprakları cebinde, rüzgâr gibi yürüyordu. Eylül ne zaman gülse, Dizleri çamurluydu, ama bakışları sanki çok yaş görmüştü. Onun sessizliği köyde yankılanırdı.

Sevgili Yaşlı Çocuklar,

Biliyoruz ki bazı şeyler asla "ordinaryüs" olamaz: Bir kız çocuğunu nesne gören, ona izinsiz dokunan her kimse—o, kötüdür. Hiçtir. Ve 6 yaşında zulme karşı duran, bir çocuğu kurtaran o bilge devrimciler… İşte onlar, kutup yıldızımız olmaya devam edecek.

Çok zengin olabilirsiniz, çok bilgili… Ama lütfen her ekranda karşımıza çıkıp bize akıl vermeyin. *Huzur verin.* Eğer gerçekten zenginseniz, inançlıysanız, ihtiyacınızdan fazlasını verin ama artık kendinizi övmeyin. Sizi hiç ciddiye alamıyoruz..

Bu yolculuk, 1923'te medeni hukukla filizlenen eşitlik hakkıyla başladı. Şimdi ise *Adam, Eve, Diana, Kennedy, Paula, Micheal, Tanem, Urasz, Yağmurlar, Alpler, Altaylar, * diyoruz ki:

Bu sistemi yazarken bir dostumuzun kalbi incinecek diye durduk. %97 oybirliği olduğunda devam ettik, kolay değildi ama inandık…

*Anladık ki;*

- Saygı; sabır ve nezaketmiş.

- Bilgi;akıl ve vicdanmış.

Fikirleri eleştirmek yerine, test edersek, menfaat yerine nezaket, güzellik yerine zarafet, körü körüne inanmak yerine **%97 akıl ve vicdanla onaylamak.

Evet, bu sistemden para kazanabiliriz. Ama siz, eğer bu ekibin bir parçası değilseniz, ne süslü cümlelerimize inanın ne de ekranlarda bizi dinleyin. Lider yok. Kutsallık biçilen tahtlar yok. Yalnızca ''geleceğe ve kolektif bilince* inanıyoruz.

Ve siz, 80 yaşında ekranlarda kendini öven dedeler… Gelmenizi istiyoruz. Ama *kahramanların doğumundan ölümüne kadar olan hikâyelerini anlatın bize.* Tarlada su taşırken, laboratuvarda kuantum dolanıklılık üzerine çalışırken, *"Su küçüğün, söz büyüğün"* deyin. Nezaketle, ferasetle, umutla…

Yani senin üç evin, dört saatin, beş marketten fazla alışverişin varsa; ve o sırada Afrika'da bir kız çocuğu çamurlu su içiyorsa, zekât sana değil ona yazılmıştır.

Ağaçlara sordu: "Nezaket ne demek?" Yıldızlara fısıldadı: "Beni anlayan var mı?"

Dedi ki Zeynep:

büyüdü. Ama içindeki çocuk hiç kaybolmadı.

Ve bir köyde, başka bir çocuk göğe bakarken

Bu hikâye, sorularla başlayan, nezaketle büyüyen, sabırla derinleşen, akılla yankı bulan her çocuk içindir.

"Çünkü her çocuk biraz bilgelik bulduğunda, dünya biraz daha iyi olur."

Su üzerine deneyler yapan insanlar, sadece bilimi değil bilinci de araştırmışlardır. Kimileri suyun fiziksel yapısını incelerken, kimileri onun hafızasını, frekansını ve taşıdığı enerjiyi anlamaya çalışmıştır.

Amaterasu

Film Adı: "Kuş Uykusu"

(SlientWing Yapımı – İlk Kolektif Sinema Denemesi)

Yönetmenler: Majidi & Christopher Müzik: Hans - Akyürek Anlatıcı: Freeman (İngilizce)

Konu: Rüyasında kuşlarla konuşabilen 8 yaşındaki bir kız çocuğu (Tanem), güneşin sesini duyar…

Avustralya'dan Bir Akasya Ağacının Altında Derek, küçük Afrikalı çocuğa fısıldarken…

— "Gel, sana bir kadından bahsedeceğim," dedi Lisa, parmakları avuç içi kadar küçük olan çocuğun saçlarını okşayarak.

— "Adı Zumrüdü Anka idi. Dünyanın ona sunduğu hiçbir süs, onun bir yetimin gözyaşıyla titreyen kalbinden daha değerli değildi. Altına bakmazdı ama yüreği altın gibiydi."

— "Zenginliği istemedi. Çünkü annesi ona sadeliği, babası ise adaleti miras bırakmıştı."

Küçük çocuk başını kaldırdı. "Peki sonra ne oldu?"

— Derek gülümsedi. "Bir gün ona ait olan bir toprak parçasını istediler elinden. O ise sadece şunu dedi: 'Benim olanı istedim çünkü hak benimdi. Ama hakkımı almasam da, hakikat benimledir.'" Hiç fark etmez dedi…

— "Öfkelenmedi mi?" dedi çocuk fısıltıyla.

Lisa başını salladı. — "Hayır... O öfkeyle değil, huzurla yaşadı. Ve bir gün, adaletin yankısı tüm dünyayı saracak diye inandı."

— "Ve şimdi ben, onun gibi bir kadının hikâyesini, senin gibi bir çocuğa anlatıyorum… Çünkü Sevde, bir zamanlar şunu söylemişti:

Çocuk gülümsedi. Ve gökyüzünde siyah bir kuş, hafifçe kanat çırptı. Belki de o kuş sensin

Yıl 2238. Longos ormanlarının puslu kıyılarında, gökyüzüne siyah bir kuş yükseldi. Adı: SlientWing O bir kuş değildi sadece. O, bir laboratuvardı. Bir bilinç uçağı. Ve karanlığın içinden gelen en eski türlerden biriydi: Karabatak.

Her biri farklı evrenden gelen 97 çocuk, bu uçan karabatak-laboratuvarın içinde eğitim alıyordu. Bosna'dan gelen çocuk, güneşle konuşmayı öğrenmişti. Burkina Faso'dan gelen, suyun kodlarıyla algoritma üretiyordu. Berlinli çocuk, notalardan yola çıktığı frekans sisteminde Dünya Anayasa'sını yazıyordu, Babinda'lı, taşlara dokunarak en baştan bugüne bilimi anlatıyor, Kırklarelili çocuk ise zihinle sistem kuruyordu.

SlientWing, bu beş merkezden havalanıyor, gece olunca Ay'ın üzerine konuyordu. Hedef Güneş…

SLIENTWING NEDİR?

SlientWing, karabatak kuşunun doğasından ilham alan, biyomimetik tasarıma sahip, kuantum-temelli, yapay zekâ güdümlü uçan bir bilinç laboratuvarıdır.

Teşekkür

Çocuk yaşlarımızdan itibaren; okulumuzda, yurt içi ve yurt dışı gezilerimizde, toprağa ve suya duyduğumuz sevgide, yaptığımız bilimsel çalışmalarda yanımızda olan, bize yıllar boyunca burs (hibe) vererek yolumuzu açan ve her zaman koruyup kollayan Prof. Dr. Haydar Baş'a en derin şükranlarımızla.

Ayrıca burada ismi ve resmi yer almayan çocuklarımızın yankıları kalbimizi en derinden yakıyor. Bu isimler karanlıkta kaybolmadı. Sesleri yankı oldu. Biz duyanlardanız. Biz unutmayanlardanız. Kendi biyolojik çocuklarımızın her gözüne baktığımızda; kriptokromlarının içinde bile tüm çocuklarımızın fotoğrafları yankılanıyor…

SON SÖZ:

Eğer çocuklar ölüyorsa ve çocuklar öldürüyorsa bu işin son dönüş noktasına geldiğimizi gösteriyordur…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti — ya da herhangi bir bağımsız devlet — hiçbir ülkenin, hiçbir yapının veya illegal oluşumun "racon keseceği" bir ülke değildir.

Bu topraklarda ve tüm dünyada, yalnızca çocukların sesi yankılanır.

Her yıl 23 Nisan'da kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, egemenliğin silaha, korkuya, tehdide değil; geleceğe, bilince ve tüm dünya çocuklarına ait olduğunu tüm insanlığa ilan eder.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin frekansı, yalnızca umutla, neşeyle, bilimle, özgürlükle atan çocuk kalpleridir.

Başka bir anlayışa gerek yoktur.